Batın Anadolu’nun 548 kilometre uzunluğundaki en büyük ırmağı Afyonkarahisar vilayet sonları içindeki Suçıkan’dan doğan Sufi suyu ve Banaz Çayı’nın birleşmesi ile oluştuktan sonra Aydın’ın Söke ilçesinden Ege Denizi’nde denize dökülen ve yüz binlerce dönüm tarım yerini sulayan Büyük Menderes ırmak tarihinin en büyük kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya.
BÜYÜK MENDERES’TE EKOSİSTEM ÇÖKTÜ
Ekoloji ve Tabiat Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, kuruyan ve çölleşen ırmakta dernek üyeleri ile birlikte incelemelerde bulundu.
Sürücü incelemenin akabinde SÖZCÜ’ye açıklamalarda bulundu.
ÇİFTÇİLER ÇARESİZ KALDI
Ekoloji ve Tabiat Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, “Aşağı Büyük Menderes Havzası’nda Söke bölgesinden geçtiği birçok alanda kuruyan Büyük Menderes Nehri’nde ekosistemde çöktü. İçindeki küçük su birikintilerinde kalan sucul canlıları da kuşlar yiyerek bayram etti. Yaşanan sıcaklıklar nedeniyle kurak geçen yaz aylarında eserini sulamada problem çeken çiftçiler çaresiz kaldılar.” dedi.
ATIK SULARLA TARLALARINI SULAYAN ÇİFTÇİLER VAR
Mendereste su kalmayınca kanallar da kuru kaldı. Kimi çiftçiler su olmadığından devayı endüstriyel tesislerin ve evsel atıkların döküldüğü kirlilik yükü ağır olan tahliye kanallarından köpüren suyu çekerek tarlalarına suladıkları görüldü.
NEHİR KURUDU DEV BİR ÇÖPLÜK HALİNE GELDİ
Söke’ye bağlı Sarıkemer’de iki mahalleyi birbirine bağlayan Büyük Menderes Nehri’nin üzerindeki tarihi Taşköprü’nün sorunu yıllardır bir türlü çözülemiyor.
Ekoloji ve Tabiat Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, “Tarihi Taşköprü’nün kemerlerini tıkayan üst havzadan gelen çöpler, katı atıklar, ağaç kütükleri vb. atıklar nedeniyle, su düzeyinin düşük olduğu devirlerde akış sağlanamamakta, bu durum aşağı bölgedeki çiftçiyi düşünceye sokmakta, sucul canlıların geçişi engellenmekte ve tarihi Taşköprü’ye de ziyan verdiği görülmektedir.
Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu, atıkların köprüye ziyan vermemesi için gerekli müsaadeleri vermiş olmasına karşın, ilgili kurum tarafından bir türlü paklık süreci gerçekleştirilememektedir.
Sarıkemer’de oturan vatandaşlar da ilgili kurumlardan bekledikleri paklık çalışmasını göremeyince, bu sorunu ortadan kaldırmak için köprünün gerisinde bulunan ağaç kütüklerini ateşe vermişler, kendilerince bir paklık yapmaya çalışmışlar, lakin yakılan ateşin tarihi köprüye yaratacağı etkiyi düşünmemişlerdir. İtfaiye tarafından ateş söndürülmese köprü büyük ziyan görebilirdi.
DSİ Bölge Müdürlüğü tarafından, Karayolları ve KUDEP’ten birer temsilcinin nezaretinde tarihi Taşköprü’ye olumsuz müdahaleler yapılmadan ve şu anda su olmadığından paklık çalışmasına da uygun şartlar taşıdığından bir an evvel buradaki atıklarıın kaldırılması gerekir. Yoksa yağmurlar yağıp, sular geldiğinde problemler daha da büyüyecektir.
Tarihi Taş Köprünün ziyan görmemesi, tıpkı vakitte Barselona Mukavelesi (Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi) çerçevesindeki yükümlülüklerimizin yerine getirilmesinde katkıda bulunulması için burada biriken çöpler ve atıklar denize gitmeden temizlenmelidir.
Büyük Menderesin tekrar suyla dolu olduğu periyotlarda, üst havzadan gelen çöpler ve atıkların köprüde birikmesinin önlenmesi için kesinlikle yüzer bariyer sisteminin hayata geçirilmesi gerekir.” Sözlerini kullandı.