Kadına şiddet ve darp hadiseleri bilhassa yargıdaki cezasızlık uygulamalarıyla birlikte tartışılıyor…
Samsun’da da bir bayan, bir erkeğin kendisine şiddet uyguladığını, darp edildiğini söylemesine karşın bayana dört başka hatadan dava açıldı.
Şiddet uyguladığı söylenen erkek ise yalnızca kolay yaralamadan suçlandı. Şiddet manzaralarının belgeye yeni girdiği olay Aralık 2023’te gerçekleşti.
Tuğçenur Nacak eski bir arkadaşının kafesine gitti. Ancak burada, arkadaşı Yasin Top kendisine “Senin burada ne işin var, burada ne yapıyorsun sen?” dedi.
Olayın bundan sonraki kısmını Nacak, SÖZCÜ’ye şöyle anlattı:
-Lavabodan çıktığımda bu hakaretler başladı. Birinci başta beni sarsarak, kolumdan tutup hırpalamaya başladı. Sesim duyulsun diye askıyı yere attım. Sonra da aslında askının üzerine yere fırlatıldım.
-Beni darp eden arkadaşım da ‘Kendi yere düştü manyak’ üzere sözler kullanıyor o sırada. Sonra beni içeri çekiyorlar. Orada da şiddet ve hakaretler devam ediyor.
-Ben kendimi üç erkeğe karşı savunurken ben hatalı bulunuyorum savcı tarafından. Bayanlar olarak buna çok alışığız, daima erkeğin savunulmasına, bayana yönelik şiddetin örtbas edilmesine çok alışığız.
BOYUNANA TEKME ATI
Nacak’ın erkek arkadaşı da o sırada orada. Odadaki manzaralarda de Nacak’ın etrafındaki iki kişinin ayırmaya çalışmasına karşın Yasin Top’un hala Nacak’a saldırdığı görülüyor.
Savcı da aslında yere fırlatıldığını, boynuna tekme atıldığını ve şiddete uğradığını kabul ediyor.
Yasin Top ise sözünde Tuğçe Nazak’ın kendisine saldırdığını, kazağını yırttığını, kendisine küfür ettiğini belirtti.
Olaydaki öteki bir isim Ozan Ocakküçük de Tuğçe’nin Yasin’e küfür ettiğini belirtti.
Bu olaydan sonra cumhuriyet savcısı, bunun iki kişi ortasındaki bir hengame olduğuna karar verdi.
26 Mart’ta hazırlanan iddianamede yere fırlatıp boynuna tekme attığını da belirtmesine karşın Tuğçe Nazak hakkında mala ziyan verme, kolay yaralama, tehdit ve hakaretten ceza istendi. Yasin Top için ise yalnızca kolay yaralamadan yargılama yapılması gerektiği belirtildi.
Nazak, hissettiklerini şöyle anlattı:
-Savcının istediği cezalarla imajları izlediğimde şaşırıyorum. Çok alışık olduğumuz bir tablo ancak bari bu türlü bir devirde yapmasalardı. Fakat uğraş etmekten vazgeçmeyeceğim. Bugün ben hayattayım.
-Yaşadığımız endişe dolu geceler, kabuslar, ruhsal tahribatlar bunları ortadan kaldırmıyor.
-Erkek arkadaşımın ailesinin uyguladığı ruhsal şiddet nedeniyle Ağustos ayında intihar etme noktasına geldim. O da bir müddet bununla gayret ediyormuş üzere davrandı lakin sonra değişti. Bu türlü şeyleri duygusallaştırmaktan da sıkıldım.
“PAYLAŞAMAYAN BİNLERCE BAYAN VAR”
-‘Bunu yapmasaydın, şunu giymeseydin, senin orada ne işin vardı’ üzere anlamsız, hiçbir şey açıklayamayan cümlelerle fecî şeyler yaşatılıyor bayanlara.
-Bunları paylaşamayan, kendini tabir edemeyen binlerce bayan olduğunu biliyorum. Kendilerini aklayarak hareket etmelerinden çok sıkıldım. Bizim öldürülmemiz mi bekleniyor bir şey olması için?
Davanın ikinci duruşması Kasım ayında görülecek.
