Cihat Öztürk
ANTEP – Yıllardır alanda olan, emekçilerle, bayanlarla çalışmalar yapan hülasa halkla iç içe bir isim Sevda Karaca.
Yeşil Sol’un Antep 1. Sıra Milletvekili Adayı olan Karaca, kente dair bilinen ezberleri de yıkmaya aday. Çünkü Antep’te birinci sıradan bir bayanın aday gösterilmesi, kent için pek alışıldık bir durum değil. “Açıkçası Gaziantep’te liste başında aday gösterilen bir bayan olarak seçim çalışması yürütmenin güç olabileceğini söyleyen az değildi” diyen Karaca, bu telaffuzların bilakis alanda büyük bir ilgi ile karşılaştığını belirtti.
Karaca ile adaylık sürecini, maksatlarını ve çalışmalarını konuştuk.
Sevda Karaca ‘ANTEP İKTİDAR AÇISINDAN KIYMETLİ BİR YERDE DURUYOR’
Hayat Televizyonu’nun kuruluşunda yer alan, Ekmek ve Gül’de etkin çalışan ve aynı zamanda Emek Partisi Bayan Ofisi Sekreterliği’ni yürüten Karaca, Antep’in Türkiye’nin en büyük sanayi kentlerinden biri olduğunu söz etti. Karaca, “Tekstil, dokuma, besin başta olmak üzere ihracatçı dallar ile tarıma dayalı sanayinin merkez üssü olan bu kent, büyük bir emekçi havzası. AKP periyodunda işverenlere büyük kredilerin ve teşviklerin dağıtıldığı Gaziantep’te ihracat rekorları kırılıyor. Lakin bir yandan ihracat rekorları kırılırken, beşerler yoksulluk kırılıyor. Sınıf çelişkisinin tüm somutluğuyla yaşandığı bu kentte yoksulluk kentin sokaklarından taşıyor adeta” diye konuştu.
Karaca’ya nazaran Antep, iktidar açısından da değerli bir yerde duruyor. Antep’in ülkenin ucuz emek deposu olarak görüldüğünü belirterek, “Ayrıca iktidarın bölge siyasetleri açısından da seçilmiş bir yer. Devletin özel bir siyaseti var burada. Bir hudut kenti olarak Antep, cihatçı çetelerin de yerleştirildiği bir yer. Son 10 yıldır, bunun bedelini başta Kürt halkı olmak üzere tüm Antep halkına, tüm ülkeye ödetmeye çalıştılar. Kürt halkının özgürlük gayretini kırmak, örgütlü siyasi gücünü etkisiz kılmak için, IŞİD’in Beybahçe kına gecesi katliamında yaptığı üzere onlarca çocuğu bile öldürmekten geri durmadılar. Ankara katliamının planlarının, lojistiğinin bu kentte yapıldığını şahsen katliam davası evrakları ortaya serdi. İktidar, alan açarak ve göz yumarak bu kenti tüm halklar için inançsız bir hale getirdi. Ayrıyeten büyük bir genç nüfusunu uyuşturucu çetelerinin eline bırakmış durumda. Uyuşturucuya, toplumsal hayat yoksunluğuna, eğitimsizliğe ve çocuk emekçi üretme merkezi olarak MESEM’lere mahkum ederek bilhassa gençlerin biriken öfkesini lümpen bir tepkisizlikle boğmak istiyorlar. Nereye gitsek gençler bundan şikayet ediyor” dedi.
Karaca, adaylık öncesinde de uzun yıllar bayanlar ve emekçilere yönelik çalışmalara imza attı. ‘YEŞİL SOL PARTİ LİSTELERİNDE BAYANLARIN BU KADAR YER ALMASI ÇOK DEĞERLİ BİR GÖSTERGE’
Yeşil Sol Parti hem birinci sırada Karaca’yı aday göstererek hem de 14 adayın 7’sinin bayan olduğu bir liste ile çıkararak bayan yüklü bir siyaset izlediğini gösterdi.
Karaca’ya nazaran bu yalnızca sembolik bir şey değil, tüm ülkede öne çıkan bayan çabasının de kazanımlarından biri. Karaca bununla ilgili, “Açıkçası Gaziantep’te liste başında aday gösterilen bir bayan olarak seçim çalışması yürütmenin sıkıntı olabileceğini söyleyen az değildi. Ben tam zıddı olduğunu seçim çalışmalarımız boyunca şahsen yaşadım. Karşımızda bayanları eşit yurttaşlığı geçtim, eşit varlıklar olarak bile görmeyen karanlık güçler var. Karşımızda ırkçı provokasyonlardan öteki bir fonksiyonu olmayan adaylar var. Tam da böylesi bir periyotta, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın çatısı altında seçime girdiği Yeşil Sol Parti listelerinde bayanların bu kadar çok yer alması, çok değerli bir gösterge. Gittiğimiz her semtte, her mahallede, her köyde bu listenin bayanlara umut verdiğini görmek bizi güçlendiriyor. Biz bayanlardan güç alıyoruz, bayanlar da bizden güç buluyor. Bu dediğim kadın-erkek çalışanlar için de geçerli. Personelleri, bayanları ve gençleri onlara düşman eden ittifaklara mecbur bırakmamış olmak, ittifakımızın seçimlerdeki en temel fonksiyonu. Önceliğimiz de bunu daha çok emekçiye, bayana, gence anlatabilmek” dedi.
‘KÜRTLER ANTEP’TE EN FAKİR MAHALLELERDE YAŞIYOR’
Antep’teki Kürt nüfusu ve meseleleri ile ilgili de konuşan Karaca, “Antep 90’lı yıllardan itibaren ağır göç almış bir kent. Savaş siyasetleri yüzünden pek çok Kürt, kentinden buraya göçmüş. Savaşın yanı sıra, büyük ekonomik zorluklar da ülkenin her yerinden Antep’e geçim göçü yaratmış. Ki bu hala devam ediyor. Yeşil Sol Parti’nin en kıymetli sıkıntılarından biri, Kürt sıkıntısının demokratik tahlilinin sadece Kürt halkı için değil, Türk-Kürt tüm halklar için hayati bir problem olduğu gerçeği. Bu gerçeği, tüm somutluğuyla Antep’te görebiliyoruz. Bugün kente baktığımızda en fakir mahallelerin tıpkı vakitte Kürtlerin en ağır yaşadığı mahalleler olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. En makus işlerde, en uzun saatlerde çalışanlar fakir Kürt halkı… Bu kentte, lisanıyla, kimliğiyle var olma gayretiyle ekmek davası iç içe geçmiş durumda. Yeşil Sol Parti’nin tüm çalışmalarında en emektar, en çalışkan iştirakçilerin Kürtler olması gerçeği de buradan besleniyor. Eşit, özgür, barış içinde bir ömrün teminatı olan, çokça bedel ödemiş Kürt halkının, bu ülkede değişimi yaratmak için verdiği emek, gösterdiği efor yalnızca Antep için değil, tüm ülke için büyük bir mana taşıyor” sözlerini kullandı.
‘HALKIN ÖFKESİNİ GERÇEK YERE YÖNLENDİRMEK BİZİM SORUMLULUĞUMUZ’
Yaklaşık 500 bin Suriyeliye de mesken sahipliği yapan Antep, yalnızca iç göçün değil dış göçün de merkezlerinden biri. Çalışmalarında bu gerçeği ele aldıklarını söz eden Karaca, çalışmaları ile ilgili şu bilgileri verdi: “Gaziantep nüfusunun yaklaşık 4’te 1’i Suriyeli mülteciler, bu da işçi nüfusun çok büyük bir kesitini oluşturdukları manasına geliyor. Mülteciler kayıt dışı çalışmanın iş gücü. Kentte yoksulluk derinleştikçe, pandemisi, sarsıntısı halkın sırtına her gün daha büyük yükler bindirdikçe, bu problemlerin asıl kaynağı olan iktidar siyasetleri yerine halkların birbirine karşı kışkırtıldığı bir tablo da yaşanıyor. Beşerler en temel yaşamsal gereksinimlerine bile ulaşamazken reaksiyonun yönlendirildiği mecra maalesef birbirleri oluyor. Bu, yalnızca zaten olan bir şey değil. Burada özel bir siyaset var. Suriyelilere yönelik görünen öfke örgütlenmiş bir öfke, Ümit Özdağ’ın varlık sebebi neredeyse bu. Bizim misyonumuz, öfkemizi yanlış yere yönlendirmek isteyenlere hak ettikleri yanıtı verebilmek için halkı bu mevzuda aydınlatmak. Yeşil Sol Parti’nin seçim bildirgesinde göçmen ve mülteci hakları özel bir başlık altında sunuluyor. Ayrıyeten Emek ve Özgürlük İttifakı çatısı altında seçime giren tüm partilerin kendi seçim bildirgelerinde de Avrupa’yla imzalanan Geri Kabul Anlaşması’nın iptali ve eşit yurttaşlık hakkının tanınması biçiminde özetleyebileceğimiz bir tavırda ortaklaşmış durumdayız. Suriyeli işçiler, bu ülkenin personel sınıfının bir modülü. Sınıf uğraşını bölen, personelleri birbirine kırdıran tüm siyasetlere karşı bir çaba yürütmeliyiz. Kaldı ki, gayret zati birleştiriyor. Geçtiğimiz ocak ayındaki, KÜSGET’teki yerli ve göçmen döküm çalışanlarının tecrübesi bir örnek. Türk, Kürt, Arap döküm emekçileri, insanca yaşanacak fiyat için birlikte iş bıraktılar. Hem de bunu ırkçı provokasyonlar için özel seçilmiş bir kent olan Gaziantep’te yaptılar. Bunu yeterli anlatmak bizim misyonumuz. Bu nedenle Antep’te işçilere seslendiğimiz bildirilerimizi Türkçe, Kürtçe ve Arapça basıyoruz. Suriyeli bayanların yaşadıkları katmerli ayrımcılığa da vurgu yapmak isterim. Her fırsatta buluşmalar yapıyoruz, tüm buluşmalarımıza kesinlikle katıyoruz Suriyeli bayanları da. Biz yerli-göçmen ayrımı yapmaksızın bir sınıf, bir bayan çabasına davet ediyoruz tüm halkı.”
Karaca, Antep halkına örgütlü gücü büyütme daveti yaptı. ‘EKMEK VE BARIŞ ÇABASINI BİRLİKTE YÜRÜTECEĞİZ’
Antep’in bir emekçi kenti olduğuna da vurgu yapan Karaca, en büyük problemlerden birinin ‘güvencesizlik’ olduğunu söyledi. Karaca, “Sendikalaşma oranı, Türkiye ortalamasından daha düşük. Yalnızca 21 yıllık AKP iktidarı sürecinde değil, çok uzun yıllardır bu kentte personellerin insanca ömür ve örgütlenme uğraşının önüne devletin tüm güçleri yığılmış durumda. Kimi vakit baskıyla kimi vakit istek üreterek bu uğraşın önüne setler çekiliyor” diye konuştu.
Antep halkına davet yapan Karaca, şunları tabir etti: “Antep halkına açık kelamımız şu; hangi partiye oy veriyor olursa olsun, hangi lisanı konuşuyor, hangi dine inanıyor olursa olsun bu kentin emekçileri, işçileri, bayanları, gençleri ortak kaygılardan mustarip. Çok temel, çok kolay gereksinimlerimiz karşılanmıyor. Yarın çocuğumuzun başına ne geleceğine ait tasa duymamak, ekmek parası kazanırken akşam parmağımız kopmadan, bacağımız sakatlanmadan meskene geleceğimizin bilgisine sahip olmak, sokakta inançla yürümek, çocuklarımızı okutabilmek, bir şey olduğunda bunun hesabının sorulacağını bilmek gibi… Sorun Meclis’e gitmek değil, sorun sonuç alıcı bir çabanın bir kesimi olmak; Meclis’i bu örgütlülüğün bir aracı olarak kullanmak. Bizim siyasi irademizi ortaya koymamızın önüne her türlü pürüzü çıkarmaya çalışıyorlar. Bunu yapamamalarının tek garantisi yeniden biziz. 21 yıldır iktidarda olan bir sermaye temsilcisi, devletin tüm kurumlarında takımlaşmış, gayri resmi paramiliter güçler kurmuş bir şirket-çete-parti oluşumundan bahsediyoruz. Biz örgütlü gücümüzü büyüterek, her olasılığa hazırlıklı olmakla sorumluyuz.”